- ben yendiğin o çocuğum.
bazen o mayına basmalısın. mayına senin basman, sadece senin parçalanman sonucunu doğuracak diye bir şey yok. çekmekten korktuğun o ayak, en baştan basmalıydım dediğin bir yakınmaya evrilecek. iç korkuyu yatırdığın masaya insanları yatıramadın diye mi yaşandı hep bunca sarsıntı? hiç olduğunu anladığında ise hayatın hep ardındı. istediğine gerçekten gerek var mı ki ince ince eledin, ve her şey gereklilikten doğar diye düşündesin. dürtelim tabii. günaydın diyenlerin bol olsun. duvara dökme kara öfkeni, sahiplendir o yükleri. beş birine, on birine, iki sana, üç bana. bak gördün mü? yine es geçemedik ne seni, ne de beni. zaten her yükünün bir fazlası bana. sen taşıyamazsın diye değil, seninle dert edindim diye ben. sana ağır gelecek diye değil, sen ağırlığını bana bırak diye. sevgimde öyle bak, sen iki seversen ben üç severim. sen iki özlersen, ben üç. ne istediğini bilmiyor değilsin. istediğin hep daha fazlası. ama hep sen hafifleyesin diye. bak, gücün yetmiyor kendine gelmene bile. senin büyüklüğün nerede? az önce çok sebepten biraz yoruldum. az önce yer yarıldı, içine seni sakladım. yer dediğimde bu ruhun fizikselliğine eşlik eden bir organ işte. zaten ara ara yarılır, ara ara kendince eğlenir. çarpıntı derler arsız bu eğlenceye, yatıştıramazsın. dizginleyemezsin. bilir biraz olsun içten taşıyanlar, uyutmadığını. bak işte burada büyüklüğün, kendine gücün yetmemesinde değil. güç dediğimiz şeyi bana hep kalbimde hissettirmende. yenildiğin çocuk, aklı başına gelinceye kadar, seni hep kendisinden güçsüz sanacak. ben yendiğin o çocuğum.
Mesele yenilmek değil, kabul etmek. Çok istesek de bazı duygular kabul görmeyecek. Bu sessiz bir kelebeğin kanatlarının son çırpınışı bir o kadar görkemli uçuşu da bi o kadar matem dolu. Arriverderci.
YanıtlaSilher mateme siyahla gidinilmez, elbet beyaz matemler de can yakacaktır.
Sil