- yalnız, şekersiz ve sütsüzüm.
Etrafın duygusallığını hafife alan insanlarla dolu, bununla nasıl başediyorsun Ef? Kendine gelememekle suçlandığın her anı, nasıl oluyor da kendine gelemediğin her anın güzelliği ile anlayabiliyorsun Ef? Ruhunu o andan alamadığını bile bile seni daha da sarsacak bu muhakemeyi içinde nasıl hallediyorsun Ef? Kaçamamanın, uzak kalmanın bitirebilirliğine bu kadar hakimken, bu denli uzak kalmayı kendine nasıl öğretiyorsun Ef? Yaralarına direnmeyi, karanlığına hapsolmayı bu kadar sevmekten bıkmayacak mısın Ef? Bırak kan aksın biraz diyerekten nasıl da kendini öyle masumca avutup kanatanı da o denli sevebiliyorsun Ef? Çok savaşta öldün, yok yere gömüldün hala nasıl yaşayabiliyorum diyebiliyorsun Ef? Onca insana gülmeyi öğretip kendine ağlamayı nasıl hak görebiliyorsun Ef? Bu kahkahasızlık sana bile biraz fazla. Yalnız, şekersiz ve sütsüzsün. Karıncalar gibi baş döndürelim mi Ef? Bir uçurumdasın ve kendine can atıyorsun. Kendini hatırlatmamak için elinden geleni yapanlara olan hayranlığını ne zaman kenara bırakacaksın Ef? Kendi arzusuna başkaldıramamış insanın, başkasına başkaldırışına bu kadar sahici misin Ef? Bağımlılığından kurtulmak için o şeyle ilişiğini kesme iradesini gösterebilirken, dozunda bir ilişki kurma iradesine nasıl oluyor da sahip olamıyorsun Ef?
..ve son kez!
“ef, hoşsun. hiç değişmiyor ya da eskimiyorsun. neden?”
Yorumlar
Yorum Gönder
yorum